Hava Kirliliği ile İntihar Arasındaki İlişki: Astımın Rolü

Asya'da yürütülen ve American Journal of Psychiatry'de yayınlanan iki yeni araştırma, astımın ve hatta alışılmadık derecede kötü hava kirliliğinin olduğu günlerin intihar riskini artırdığını gösteriyor.

Bu makalede...

Son araştırmalar, hava kirliliği ile astım arasındaki ilişkinin daha derin bir etkileşime işaret edebileceğini gösteriyor. Bu ilişkinin, duygudurum bozuklukları ve intihar riski ile bağlantılı olduğu düşünülmekte. Bu yazıda, hava kirliliği, astım ve duygusal sağlık arasındaki bu ilginç bağlantıyı daha yakından inceleyeceğiz.

Depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar, genellikle intiharın nedenleri olarak düşünülürken, yeni araştırmalar akciğer sorunlarının da intihar riskini artırabileceğini gösteriyor. Asya’da yürütülen ve American Journal of Psychiatry’de yayınlanan iki yeni araştırma, astımın ve kötü hava kirliliğinin olduğu günlerin intihar riskini artırdığını gösteriyor.

İlk Çalışma: Hava Kirliliği ve İntihar İlişkisi

Güney Kore’deki araştırmacılar tarafından yürütülen bir çalışma, 2004 yılında yedi şehirdeki hava kalitesini ve intiharları inceledi. Bu yıl içinde 4.300’den fazla intihar vakası rapor edilmişti. Bu intihar vakalarının ilginç bir özelliği, intihar edenlerin yarısından azının kronik sağlık sorunlarına sahip olmamasıydı, yani kalp hastalığı, diyabet, kanser, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) veya akıl hastalığı gibi.

Araştırmacılar, partikül madde olarak adlandırılan hava kirliliği unsurlarının artış gösterdiği günlerde intihar riskinin sonraki iki gün içinde %9 arttığını buldular. Bu risk, zaten kalp hastalığına sahip olan kişilerde daha da yüksekti ve yaklaşık %19’a kadar çıkıyordu.

Ancak, bu çalışma, hava kirliliği ile intiharlar arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kuramadı ve bu ilişkinin neyin tetiklediği konusunda kesin bir açıklama sunamadı. Columbia Üniversitesi’nden psikiyatrist ve translasyonel sinir bilimi profesörü olan John Mann, bu istatistiksel ilişkinin ilginç olduğunu, ancak neden-sonuç ilişkisinin belirsiz olduğunu belirtti. Bu konudaki daha fazla araştırma gereklidir.

Araştırmacılar, partikül maddelerin nörolojik işleyişi etkileyebileceğini veya bilişsel problemler ve depresyonla ilişkilendirilen iltihaplanmaya neden olabileceğini öne sürdüler. Ayrıca, kötü hava kalitesinin kronik hastalık semptomlarını artırarak psikolojik sıkıntılara yol açabileceğini de düşündüler.

İkinci Çalışma: Astım ve İntihar İlişkisi

Diğer bir çalışmada ise Tayvan’da yaşayan 160.000’den fazla genci on yılı aşkın bir süre boyunca astım ile ilgili olarak inceledi. Araştırma sonuçları, astımlı gençlerin kendilerini öldürme olasılığının astımsız gençlere göre iki kat daha yüksek olduğunu gösterdi. Özellikle gece öksürüğü veya şiddetli hırıltılı solunum gibi astım semptomları yaşayan gençler arasında intihar riski daha da artıyordu.

Araştırmacılar, astımlı gençlerin yaşadığı fiziksel, psikolojik ve sosyal zorlukların birleşiminin intihar riskini artırabileceğini öne sürdüler. ABD’deki önceki araştırmalar, astımı anksiyete, depresyon ve intiharla ilişkilendirdiğinden, bu sonuçlar tamamen sürpriz olmadı.

Sonuç ve Değerlendirme

Her iki çalışma da astım ve hava kirliliği ile intihar arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor, ancak bu ilişkinin karmaşıklığı ve nedenleri daha fazla araştırmayı gerektiriyor. Bu bulgular, intihar riskini değerlendiren sağlık uzmanlarının sadece psikolojik faktörlere değil, aynı zamanda fiziksel sağlık sorunlarına da odaklanmaları gerektiğini göstermektedir. Astım gibi kronik sağlık sorunlarına sahip bireylerin ruh sağlığına daha fazla dikkat edilmesi gerekebilir.

İlgili Makaleler